Bakteri: Cutibacterium acnes

Cilt mikrobiyomu, cilt yüzeyinde yaşayan ve cildin fonksiyonunu düzgün gerçekleştirmesi için katılım sağlayan mikroorganizmalar kümesidir. Akne durumunda, disbiyoz veya mikrobiyom dengesizliği söz konusudur. Disbiyoz, inflamatuvar akneye yol açar ve aknenin kronik doğasından sorumludur.

DU_HOME-PAGE_VISUEL-DERMATOLOGIST_BASE_HEADER 960x584

İçi̇ndeki̇ler

Akne bakterisi nedir?

Daha önceden Propionibacterium acnes olarak bilinen Cutibacterium acnes, aknede rol oynayan ana bakteridir. Tüm bireylerin yağ bezlerinde ve farklı tiplerde bulunan bir bakteridir. Cutibacterium acnes cilt mikrobiyomunda önemli bir rol oynar ve cilt dengesine katkıda bulunur. Saprofitik bir bakteridir, yani sebum gibi organik maddelerin ayrıştırılmasıyla beslenir.

Akne bakterileri nasıl çalışır?

Akne durumunda, bazı Cutibacterium acnes türleri kaybolurken diğerleri baskın hale gelir. Bu çeşitlilik kaybı, disbiyozun ilk itici gücüdür. Aynı zamanda, stafilokok ailesinden diğer bakteriler (özellikle S. epidermidis ve ayrıca S. aureus) alevlenerek mikrobiyom dengesizliklerini artırır.

Cutibacterium acnes, sebum üreten hücreleri etkilemenin yanı sıra kalıcı akneyi de etkiler. Cilt mikrobiyomu, inflamatuvar akne ve kalıcı akne olmak üzere iki ana akne türünü etkiler.

Cilt mikrobiyomu dengesizliğine biyofilm oluşumu eşlik eder: bunlar bakterileri dışarıdan izole ederek büyümeye devam etmelerine sebep olan ve antibakteriyel tedavilere karşı daha dirençli hale getiren ince tabakalardır. Bazı C. acnes türlerinin juvenil aknenin şiddetini etkileyebileceği de gösterilmiştir.

Cilt mikrobiyomunu korumak için, cilt mikrobiyomunun çeşitli formlarına uyum sağlanmalı ve akne hastaları tarafından uygun ürünler kullanılmalıdır.

Akneniz varsa cilt mikrobiyomunu nasıl yenileyebilirsiniz?

Tedavi ne olursa olsun, mikrobiyom dengesizliği riskinden kaçınmak için temizlik ürünleri hassas, sabunsuz ve fizyolojik bir pH’da olmalıdır.

Bazı akne tedavilerinde, Cutibacterium acnes ile mücadele için antibiyotik reçete edilir, ancak bu cilt mikrobiyomunu daha da bozabilir. Genel olarak direnç gelişmesini ve tedavi başarısızlıklarını önlemek için bu tedaviler tek başlarına kullanılmamalıdır.

Tercih edilen yaklaşım, biyofilm oluşumunu sınırlayan ve/veya cilt mikrobiyomunu yeniden dengelemeye yardımcı olan bazı etkin maddeleri kullanmaktır.

Back to top