Akne ve rosacea, yüzü etkileme eğiliminde olan ve yaşam kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilen iki kronik dermatozdur. Bu iki hastalık, bazı yönlerden benzerlik gösterir, bu nedenle akne veya rosaceanın net tanısı için bir hekime danışmak önemlidir.
İçi̇ndeki̇ler
Akne, tüm insanları, özellikle de gençleri, yaşamın her aşamasında etkiler. Akne yüz, sırt ve göğüs üstü gibi pilosebasöz foliküller bakımından zengin alanları etkiler: hipersebore (çok fazla sebum) cildi yağlı ve parlak hale getirir; hiperkeratinizasyon (çok fazla hücre) siyah nokta ve beyaz nokta gibi kalıcı lezyonlara yol açar; inflamasyon, akne lekelerinin, papüllerin, püstüllerin veya nodüllerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu farklı semptomların tümü, hekime bu hastalığı düşünmeye sevk eden akne belirtileridir.
Rosacea'nın açık tenli yetişkin kadınları etkileme olasılığı daha yüksektir. Ana neden, yüzün kılcal damarlarındaki dolaşım bozukluğudur. Rosaceanın en yaygın şekli akneyi andırmaz: Rosacea, yüz kızarıklığı ve cilt yüzeyinde görülebilen küçük damarlar (rosacea) ile karakterizedir. Papülopüstüler form ise alevlenmelerde gelişir ve akneye çok benzer inflamatuvar lezyonlara sahiptir, dolayısıyla kafa karışıklığına yol açabilir.
Doktorlar akne ve rosacea arasında nasıl ayrım yapılacağını bilirler ve akne veya rosaceaya yönelik uygun bir tedavi önerebilirler.
Akne, lokalize veya genelleştirilmiş retinoidler, benzoil peroksit, lokalize veya genelleştirilmiş antibakteriyeller, çinko vb. ile tedavi edilir.
Rosacea ise, metronidazol gibi bazı kremlerle tedavi edilebilir. Aknede olduğu gibi, bazı antibakteriyeller belirtilmiştir. Bu tür bir tedavi başarısız olursa, akne tedavileri, yani retinoidler etkili olabilir.
İster akneden, ister rosacea şikayetiniz olsun, her iki durumda da hijyen ve bakım hassas ve duruma uygun bir şekilde uygulanmalıdır. Akne veya rosacea lezyonlarının kızarıklığını nötralize etmek için medikal ve doğal makyajı da düşünebilirsiniz.
